MİSAFİR ODASI
Bir Çerkes köyünde cenaze vardır. Adet olduğu gibi komşu köylere haber verilir. Kış kıyamet fırtına, rahmetli iyi günü seçmemiş. Komşu köyden Kabardey akşamdan çıkmış yola; yetişeyim cenazeye diye. Kış fırtınadan dolayı çok sürmüş yol. Gece çok geç saatlerde yetişmiş köye. Köyde çok samimi arkadaşı varmış. Onun evine uğramış. Bu saatte herkes uyumuş. Adet olduğu üzere Haceş açıkmış, bizimki de girmiş. Girmesiyle Çerkes köpeği de girmiş tam kapının arkasına yatmış. Çerkes köpeklerinin özelliği yabancıyı içeri alırlar, fakat sahipleri yanında yoksa dışarı bırakmazlar. Odada soba var, odun yok. Yatak yok, soğuk mu soğuk. Yatak almaya gitse köpekten korkuyor. Yarı ölü vaziyette sabahı ediyor. Sabah tabi gereken şekilde karşılanıyor. Isıtılıyor çay çorba formunu buluyor. Arkadaşıyla cenaze evine gidiyorlar. Cenaze hazırlanırken, ölenin hanımı ağlıyormurmuş: " Vay bu soğukta nereye gidiyon? Sobasız, yataksız, zebaniler seni bekler vay benim rahmetliğim" dermiş. Kabardey arkadaşına dönmüş: "Yaw bunu sizin misafir odasına mı defnedecekler" demiş.


MUHABBETİN KAZASI
Bir Çerkes köyünde Hafız Dayı avluda komşular akrabalar sohbet muhabbet oturuyorlar. Ezan okunmuş, ama sohbet güzel kimse kalkmıyor. Biri demiş: "Ben gidiyorum namaz kılmaya". Hafız Dayı demiş: "Boşver namazın kazası var muhabbetin yok".


ÇOCUK
Bir Çerkesin 50 yaşın üzerinde evlenmemiş bekar bir oğlu varmış. Komşuları bir gün ziyarete gitmişler. Hep birlikte otururlarken biri adamın annesine oğluna yakışacak iyi bir kız olduğunu ve artık bu oğlanı evlendirme zamanının geldiğini söylemiş. Bunun üzerine kadın (tabi Çerkes şivesiyle): "Yahuu Allahınız aşkına ÇOCUĞUN AKLINA DAHA ÖYLE ŞEYLER SOKMAYIN!" demiş.


HAC
İki Kabardey hacca gitmiş. Namaz kılarlarken secdeye gidince biri mermer zemini okşamış ve yanındakine: 
"Vellahi sigoş burda iyi şeşen oynanır" demiş.


MİSAFİR
Bir gün birisi bir Abhaz evine misafir olmuş. Bir-iki-üç gün derken bayağa kalmış. Nihayet sonunda gitmeye karar vermiş. Atını getirmişler hazırlıyorlar tam o sırada ev sahibi gelmiş. Bakmış misafir gidecek gibi nezaketen "kal" demiş. Misafir, "aman yok olmaz, yok artık gitmem lazım" gibi şeyler söyleyince, ev sahibi misafirin iyice gitmeye niyetli olduğunu anlamış. Ev sahibi olayı biraz daha abartıp, "yok gitme, olur mu kal" diye ısrar etmiş. Misafir ''peki o zaman'' demiş. Dönüp ev sahibine "atın ipini nereye bağlayayım" demiş. Ev sahibi de umutsuzca "dilime bağla" demiş.


SİZ NEREYE BİZ NEREYE
Günlerden bir gün Abazanın birisi muhaciri çevirir "öte dünyada siz nereye biz nereye gideceğiz?" diye sorar. Muhacir gülerek "siz kabadayı ve kötüsünüz elbette cehenneme gideceksiniz" der. Abaza bunun üzerine kızar ve muhaciri bir güzel döver. Tekrar sorar "siz nereye biz nereye gideceğiz?". Dayak yemekten korkan muhacir "siz cennete biz cehenneme gideceğiz" der. Abaza muhaciri yine döver, gülerek "oraya da biz gideceğiz" der ve muhacira sorar. Muhacir "tamam abi orası da sizin olsun, biz de cennetle cehennem arasında yeşil bir arazi varmış orada çadır kurarız" der ama yine dayaktan kurtulamaz. Abaza "biz orada atlarımızı otlatacağız."


TUZAK
Bir Çeçen mücahidini ölü yada diri ele geçirmek için 30 kadar Rus askeri bir mağrayı çevreler. Mağradan bir ses gelir "bir Çeçen 2 Rus askerine bedeldir". Bölüğün komutanı bunu hazmedemez ve 2 askerini yollar. Ardından bir ses gelir "bir Çeçen 5 Rus askerine bedeldir". Komutan bunuda hazmedemez 5 askerini yollar. Tekrar bir ses duyulur "bir Çeçen 10 Rus askerine bedeldir". Komutan artık hazımsızlıktan sinirlere bürünür 10 askerini yolllar.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra bir Rus askeri sürünerek mağradan çıkar ve bağırır;
"KOMUTANIM BU BİR TUZAK, MAĞRADA BİR DEĞİL, İKİ ÇEÇEN VAR".


ÇALIŞTIRMA
2. Dünya savaşı sırasında bir Yahudi ile aynı yolda yürüyen Abhaz'ı Naziler yakalayıp kamyonete atmışlar. Yahudi başlamış kendini yerlere atıp "bırakın beni ne olur" diyerek bağrınmaya. Abhaz bu ne yapıyor, bir bildiği vardır herhalde diyerek aynı şeyleri yapmaya başlamış atmış kendisini yere "bırakın beni" diyerek başlamış bağırmaya. Kampa varan kamyonetten inen Yahudi Nazilere başlamış yakınmaya "ne olur beni bırakın". Bizim Abhaz yine vardır bunun bir bildiği diyerek başlamış "bırakın beni" diyerek yakınmaya. Naziler iki esiri hiç dinlemeden atmışlar nezarete. Fakat Yahudi hala dövünüyor "bırakın beni" diyerek bağrınıyor artık Abhaz dayanamamış sormuş; "Yau seysa neden böyle yapıyorsun, bize ne yapacaklar?". Yahudi "ne yapacaklar öldürecekler" diyerek cevap vermiş. Abhaz bir hışımla ayağa kalkmış "Allah belanı versin, bende çalıştırmaya götürecekler zannetmiştim" demiş.